5/09/2007 11:33:00 ÖÖ

Biz Geldik - Güle Güle

posted under by berkgun |


"II. Dünya Savaşı sonrasında temelleri atılan Avrupa Birliği 1950'de olgunlaşarak 1992'de nihai halini almıştır. Türkiye ile Avrupa Birliği'nin ilişkileri 31 Temmuz 1959'da Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yaptığı ortaklık başvurusu ile başlar. AET Bakanlar Konseyi'nin başvuruyu kabul etmesi sonrasında 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması imzalanmıştır. Ankara Anlaşması ortaklık yaratan bir anlaşmadır. Bunu 1970 yılında imzalanan Katma Protokol izlemektedir. Türkiye'nin, sonradan Topluluk üyesi olan birçok ülkeden daha önce Topluluk ile ilişkilerini başlatmış olan bu iki önemli belge, o tarihlerden sonra ve 17 Aralık 2004 tarihli Avrupa Konseyi Sonuç Bildirgesi sonrasında halen devam etmekte olan süreçte Türkiye-AB ilişkilerinin hukuki dayanaklarındandır."

Sağol Wikipedia (:


Şimdi asıl konuya gelelim. Türkiye'nin 12-13 yıl sonra Avrupa Birliği'ne dahil olacağı düşünülüyor. Türkiye, Avrupa Birliği'ne dahil olduğundan Avrupa'nın en büyük ordusuna sahip olacak ve Avrupa'nın ikinci büyük ülkesi olacak.


İşin komik tarafı ise CIA yaptığı açıklamada Avrupa Birliği'nin 15 yıl sonra dağılacağını tahmin ettiğini duyurdu. Rapora göre Avrupa Birliği kendini geliştirecek reformlar yapamaz ise bu sona hazırlıklı olmalı.


Raporda AB'nin varolan ekonomik düzeni sürdüremeyeceği, yaşlanan nüfusun zayıflamaya neden olacağını, bugün Avrupa'daki Müslümanların yılda %13 artarken 2025 yılında %37 artış olacağını ve bunun AB politikalarını sarsacağı savunmuşlar.


Rapordaki en çarpıcı noktalar ise Brezilya'nın 2025'te Avrupa'daki tüm ülkelerden daha gelişmiş bir ülke olacağını söylemesi ve Avrupa'nın AIDS salgınına maruz kalacağını tahmin etmesi.


Onu bunu bırakalım kendi ülkemize bakalım. Raporda Türkiye ile ilgili hiç bir ibare yer almıyor ama insan düşününce bir gözünden yaş akıyor, diğer taraftan gülüyor.


Raporda yazanlar doğru çıkarsa Türkiye, AB'ye girdikten iki sene sonra AB dağılacak. 1959'dan bu yana uğraştığımız (!?) herşey boşa gidecek. Mümkündür ki o zamanda siyasetçilerimiz çıkacak ve diyecekler ki "AB bizi taşıyamadı. Biz çok büyük bir ülkeyiz."


Biz girdikten sonra veya bu süreç içinde dağılacak bir birlik için kendimizden neden ödün veriyoruz? Sadece politik çıkarlar adına neden bu işi uzatıyoruz? Ne zaman hak ettiğimiz için değil de AB'ye uyum adına reform yapmaktan vazgeçeceğiz


Ekstra içimde kalmasın bölümü


"Adını hatırlayamadığım Bilgi Üniversitesi'nde rektördü sanırım bir şahıs İsmet İnönü ile ilgili sürekli aklıma gelen bir olay anlatmıştı. İsmet İnönü 1959 yılında demiş ki... "Bu günleri görseydik bu ülke için savaşmazdık"


Olayın doğruluğu tartışılır ama benim yaşım müsait olmasa da bildiğim bir gerçek var ki bu anlaşma imzalandığında solcular karşı çıkmışlar. En azından bu bölümü gerçek."


Sağol Wikipedia (:


Şimdi asıl konuya gelelim. Türkiye'nin 12-13 yıl sonra Avrupa Birliği'ne dahil olacağı düşünülüyor. Türkiye, Avrupa Birliği'ne dahil olduğundan Avrupa'nın en büyük ordusuna sahip olacak ve Avrupa'nın ikinci büyük ülkesi olacak.


İşin komik tarafı ise CIA yaptığı açıklamada Avrupa Birliği'nin 15 yıl sonra dağılacağını tahmin ettiğini duyurdu. Rapora göre Avrupa Birliği kendini geliştirecek reformlar yapamaz ise bu sona hazırlıklı olmalı.


Raporda AB'nin varolan ekonomik düzeni sürdüremeyeceği, yaşlanan nüfusun zayıflamaya neden olacağını, bugün Avrupa'daki Müslümanların yılda %13 artarken 2025 yılında %37 artış olacağını ve bunun AB politikalarını sarsacağı savunmuşlar.


Rapordaki en çarpıcı noktalar ise Brezilya'nın 2025'te Avrupa'daki tüm ülkelerden daha gelişmiş bir ülke olacağını söylemesi ve Avrupa'nın AIDS salgınına maruz kalacağını tahmin etmesi.


Onu bunu bırakalım kendi ülkemize bakalım. Raporda Türkiye ile ilgili hiç bir ibare yer almıyor ama insan düşününce bir gözünden yaş akıyor, diğer taraftan gülüyor.


Raporda yazanlar doğru çıkarsa Türkiye, AB'ye girdikten iki sene sonra AB dağılacak. 1959'dan bu yana uğraştığımız (!?) herşey boşa gidecek. Mümkündür ki o zamanda siyasetçilerimiz çıkacak ve diyecekler ki "AB bizi taşıyamadı. Biz çok büyük bir ülkeyiz."


Biz girdikten sonra veya bu süreç içinde dağılacak bir birlik için kendimizden neden ödün veriyoruz? Sadece politik çıkarlar adına neden bu işi uzatıyoruz? Ne zaman hak ettiğimiz için değil de AB'ye uyum adına reform yapmaktan vazgeçeceğiz


Ekstra içimde kalmasın bölümü


"Adını hatırlayamadığım Bilgi Üniversitesi'nde rektördü sanırım bir şahıs İsmet İnönü ile ilgili sürekli aklıma gelen bir olay anlatmıştı. İsmet İnönü 1959 yılında demiş ki... "Bu günleri görseydik bu ülke için savaşmazdık"


Olayın doğruluğu tartışılır ama benim yaşım müsait olmasa da bildiğim bir gerçek var ki bu anlaşma imzalandığında solcular karşı çıkmışlar. En azından bu bölümü gerçek."

0 yorum

Make A Comment